İnvajinasyon “bağırsak düğümlenmesi” olarak bilinir. Fakat bu ifade yanlıştır. Bağırsakların iç içe geçmesi demek daha doğru bir ifadedir. En sık olarak 3 ay-3 yaş arasında görülür. İlkbahar ve sonbahar gibi mevsim değişimlerinde daha sıktır. Görülme sıklığı 1000’de 1’dir.
İNVAJİNASYON NASIL OLUŞUR?
İnvajinasyon, ince bağırsağın son kısmının (ileum) kalın bağırsağın ilk kısmının (çekum) içine girmesi ile oluşur (ileo-çekal invajinasyon). Bu en sık tipidir. İnce bağırsağın ince bağırsağa, kalın bağırsağın da kalın bağırsağa invajine olması daha nadirdir. İshal gibi nedenlerle bağırsak hareketlerinin artması invajinasyona neden olabilir. Rotavirus salgınlarında daha sık olarak görülmesinin nedeni de budur. İnce bağırsağın son kısmı lenf dokusundan zengindir. Üst solunum yolu enfeksiyonu gibi genel sistemik enfeksiyonlarda, aynen boyunda olduğu gibi burada bulunan lenf dokusu da şişer. Kalınlaşan bu doku, herhangi bir nedenle iç içe girmiş olan bağırsağın geri çıkmasını engeller. Bağırsakta bulunan lenf dokusunun şişmesi aslında invajinasyonun en sık nedenidir. Buna idiopatik invajinasyon denir. Eğer bağırsak içinde polip varsa bu da aynı şekilde invajinasyonu tetikler. İki yaşın üzerindeki çocuklarda ise, bağırsaktan köken alan lenfoma invajinasyon nedenlerinden biridir. Aslında günlük yaşamda bağırsaklar birbirinin içine girer ve çıkar. Eğer giren bağırsak geri çıkamazsa, o zaman invajinasyon bulguları ortaya çıkar. Meckel divertikülü dediğimiz yapı da invajinasyona neden olabilir. Lösemi, Henöch-Schönlein Purpurası, Herediter Anjioödem ve Hemolitik Üremik Sendrom invajinasyona sebep olan hastalıklardandır.
İNVAJİNASYONUN KLİNİK BELİRTİ VE BULGULAR NELERDİR?
İlk şikayet kusmadır. Başlangıçta çocuğun yediklerini içeren kusma bir süre sonra sarı-yeşil bir renk alır. Bu durum bağırsak tıkanıklığının bulgusudur. Bu nedenle kramp tarzı karın ağrısı olur. Tıkanıklık, bağırsakların geriye doğru şişmesine neden olur. Bu da karında şişlik olarak görülür. Zaman geçtikçe iç içe geçen bağırsağın iç duvarında oluşan ödem, buradan kanamaya neden olur. İnvajinasyonda anüsten kan gelmesinin nedeni budur. “Çilek jölesi” şeklinde kanama olarak tanımlanan bu durum invajinasyonun en tipik bulgusudur.
İNVAJİNASYON TANISI NASIL KONULUR?
Tanı fizik muayene ve radyolojik bulgularla konulur. Fizik muayenede, göbeğin sağ tarafında iç içe geçmiş olan bağırsak bir kitle şeklinde ele gelir. Karın daha şiş görünümlüdür. Bebekte halsizlik dikkati çeker. Karın filminde bağırsak tıkanıklığı bulguları vardır. Batın ultrasonoğrafisinde, iç içe geçmiş bağırsağın tipik görünümü saptanır(pseudokidney-yalancı böbrek görünümü veya target-hedef tahtası görünümü).
İNVAJİNASYONUN TEDAVİSİ NEDİR?
Tedavi için, uygun hastalarda öncelikle ameliyatsız yöntemle açma işlemi (redüksiyon) denenir. Redüksiyon işleminde anüs yoluyla serum fizyolojik, baryum enema veya hava verilir, bu sayede basınçla iç içe geçen bağırsakların itilerek açılması sağlanır. Son zamanlarda daha çok ultrasonografi eşliğinde serum fizyolojikle açma işlemi tercih edilmektedir. Redüksiyon işlemi başarısız olan, yakınmaları 24 saatten uzun süren ve akut batın bulguları olan hastalarda doğrudan cerrahi girişim yapılmalıdır. Ameliyatta iç içe geçmiş bağırsaklar elle açılır. Eğer bağırsak duvarında dolaşım bozulmuş ya da delinmiş ise, o zaman o kısmı çıkarmak gerekir. Hastaların % 10’unda invajinasyon yeniden oluşabilir.
Konuyla ilgili video için tıklayınız