Çocuklarda dışkıda kan olması sık görülen bir durumdur. Bu durum bir çok hastalığın habercisi olabilir. Çocuklarda dışkıda kanın görüldüğü belli başlı durumlar şunlardır: Anal fissür, rektal polip, invajinasyon.
ANAL FİSSÜR NEDEN OLUŞUR?
Çocukluk çağındaki dışkılama sırasındaki kanama nedenleri arasında ilk sırada yer alır. Her yaşta görülebilir. Anal fissürün en sık sebebi kabızlıktır. Anal fissür genellikle ağrılıdır. Ağrıdan dolayı çocuk kaka yapmak istemeyebilir. Bu kaka yapmayı daha da geciktirir. Daha katı ve daha hacimli kakalar giderek daha derin fissür açılmasına yol açan bir kısır döngü içine girer. Dışkı üzerinde çizgi şeklinde kan görülmesi tipiktir. Anal muayenede fissür kolaylıklar görülür. Fissürün dış ucunda genellikle bir deri katlantısı bulunur. Buna nöbetçi pili denir. Tedaviye mevcut kabızlığın ortadan kaldırılmasıyla başlanır. Aynı dönemde ılık oturma banyoları ve ağrı kesici kremlerle fissürün iyileşmesi sağlanmalıdır. Ağrısız ve yumuşak dışkı yapmaya başlamak tedavide en önemli aşamadır. Kronikleşen olgularda operasyon gerekebilir. Çocuklarda nadiren başvurulur.
REKTAL POLİP NEDİR?
Polip sap ile veya sapsız olarak bir yere bağlı bir çeşit iyi huylu kitledir. En sık 5-15 yaşları arasında görülür. Polip tek ya da birden çok olabilir. Dışkının sürtünmesi ile kolayca kanar. İlk belirtisi dışkıda kan görülmesidir. Bazı durumlarda polip anüsten dışarı sarkabilir. Kramp tarzı karın ağrıları ve hafif ishal de yakınmalar arasında bulunabilir. Kendiliğinden kopma sonrası daha fazla bir kanama olabilir.Tanı çoğunlukla muayene ile konulur. Şüpheli olgularda ilaçlı kalın barsak filmi veya endoskopik muayene yapılmalıdır. Tedavisi cerrahi olarak çıkarılmasıdır.
İNVAJİNASYONDA NE GİBİ BELİRTİ VE BULGULAR OLUR? TEDAVİSİ NEDİR?
Bağırsakların iç içe geçmesi demek olan invajinasyon, çilek jölesi şeklinde kanama yapar. Kusma ve kramp tarzı karın ağrısına sebep olur. Bir kabızlık ya da sıklıkla ishal sonrası da görülebilir. Ağrılar arasında çocuk başlangıçta sakindir. Bağırsakların birbiri içine eldiven parmağı ya da dürbün gibi girmesi olarak tarif edilebilir. Nedeni genellikle belli değildir. Tedavide öncelikle hastanın genel durumu düzeltilmelir, sıvı ve elektrolit kayıpları yerine konulur. Ameliyatsız tedavi, iç içe geçmiş olan bağırsağın açılmasına yönelik işlemleri içerir. Öncelikle anal yoldan verilecek sıvı ya da havanın sağlanan basınçla içteki barsağın çeşitli görüntüleme yöntemleri kılavuzluğunda geri çıkarılması denenir. En sık uygulanan yöntem ultrasonografi eşliğinde serum verilerek yapılan açma yöntemidir. Bu yöntemlerin başarısız olduğu ve şikayetlerin başlangıcından 24 saat sonra başvuran vakalarda ise cerrahi yönteme başvurulur.