Rektumun yani kalın bağırsağın son kısmının değişik sebeplerden dolayı anüsten dışarı çıkmasına rektal prolapsus denir. En sık 1-3 yaşta görülür. Tam (komplet) ve tam olmayan (inkomplet) prolapsus diye iki tipi vardır. Sadece rektum mukozasının dışarı çıkmasına inkomplet rektal prolapsus, rektum duvarının bütün elemanları ile birlikte dışarı çıkmasını da komplet rektal prolapsus veya rektal prosidentia denir. Çocuklardaki rektal prolapsusların çoğu inkomplet prolapsus tipindedir. Genellikle tıbbi tedaviye ihtiyaç olmadan kendini sınırlar ve iyileşir.
REKTAL PROLAPSUS NASIL BIR KLİNİK BELİRTİ VERİR?
Çocuğun ıkınması sırasında genellikle rektumun 2-3 santim mukoza kısmı anüsten dışarı çıkar. Çoğunlukla prolabe olan bağırsak kendiliğinden yerine girer. Kendiliğinden yerine girmeyen bağırsak avuç içiyle ya da parmaklarla mukoza içe döndürülerek kolaylıkla yerine sokulabilir. Fakat ödem gelişmişse dışarı çıkmış kısmı tekrar geriye yerine koymak zordur.
REKTAL PROLAPSUS NEDENLERİ NELERDİR?
Rektal prolapsus nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. Fakat ishal, kabızlık, rektal polip, parazit, beslenme geriliği, meningomiyolesel, ekstrofia vezika, anatomik defektler, anorektal bölge ameliyatlarından sonra ve kistik fibrozis hastalıklarıyla beraber daha sık görülürler. Burada mukozanın altındaki tabakaya yapışmasında veya kalın bağırsağın son kısmını karın duvarına yapıştıran bağlarda yetersizlik söz konusudur. Ayrıca özellikle 4 yaş altında ki çocuklarda sakrum dediğimiz rektumun arka komşuluğundaki kemiğin kavsi daha azdır ve ıkınmalar sonrası rektum dışarı kolayca prolabe olur.
REKTAL PROLAPSUS TEDAVİSİ NEDİR?
Rektal prolapsusun bir sebebi saptanmışsa öncelikle bunu ortadan kaldırmak lazımdır. Kabızlık, ishal, parazitoz, beslenme yetersizliği gibi nedenler ortadan kaldırılmalı ve çocuğa doğru ve düzenli tuvalet alışkanlığı kazandırılmalıdır. Beslenmenin düzelmesi ve kilo alımı ile genellikle cerrahi müdahaleye gerek kalmadan hastalık kendiliğinden iyileşir. Aileye prolabe olan bağırsağı nasıl içeri koyacağı anlatılmalı ve öğretilmelidir. Düzelmeyen vakalarda en çok yapılan işlem skleroterapidir. Skleroterapide dextroz ve saline gibi hipertonik solüsyonlar rektumun etrafına enjekte edilir. Oluşturulacak inflamatuar reaksiyonla mukozanın çevre dokulara yapışması sağlanır. İkinci sıklıkla sirkülaj tedavisi yapılır. Bazen skleroterapi ve sirkülaj tedavisi birlikte yapılır. Bu tedavilerden sonuç alınamıyorsa cerrahi planı yapılır.